29 Mart 2010 Pazartesi

lolipop'un babası geldiiiiii



















Babamız geldiiii,
Cuma günü babamız geldi.
Delirmiş baba...
Büsürü hediye getirmiş kızına.


Cok fena yav.
O kadar pahalı ki memleket.
Duabi de tax yok felan derken
yari fiyatina araba koltuuunu aldık.
Gormemişin kızı olmuş, araba koltuunu almış
aylar öncesinden hesaaabı.

Ay nasıl bi özlemek bu...
Deevv bi koli ilen girdi içeri Ali, Lolipop da uyudu uyuucak derken
yakaladı Ali'nin girişini...
Kıkır kıkır...

Ayaklar hemen dansetmeee başladı...

Göz yaşartıcı tablo.
Allah mutluluğumuzu bozmasın...
Tütütütütütüüüü...

Cuma akşamı eerrrkenden uyuduk.
Ben acck uykusuzdum, Ali de sefil olmuştu yollarda ve gece
disko üstündeki odasında uyuyamadııından felan
pırt die uyuduk.

Lolipop da yaramazlık yapmadı kuzu...

Cumartesi güneşli bir güne uyandık.
Raya izne gitti.
Biz de Leyla'y ı kaptıımız gibi Arnavutköy-Kurucesme'ye
gittik.
Sanırım her haftasonu bunu yapios...
Ohh ne ii edios..
Lolipop'un diş derdi iyice ööretti ki,
kızımız uykusu gelince
sokaa çıkıp uyursa,
çoook şahane bi bebek olarak uyanıo...

Arabayı park edip sahile vardığımızın
5. dakikasında uyudu minnoş.
uzuunca bi yürüyüşün ardından
Adem Baba'da yemeğe oturduk.

Kızımız uslu uslu pusetinde oyuncakları ile oynayarak
benim balıımı bitirmemi bekledi.
Aferim Leyla.

Bu sırada yan masadakilerin ona bakıp tezahuratta
bulunmamasına şaşırdı-ve de içerledi de bence...
Valla çay bilem içtim.
Sonra kızımızı paketledik, annaane evinde
bi çiçek sulama molası kadar meme ve
alt değiştirme yaptık.
Yola devam ettik.

Tekrar Kuruçeşmeye kadar gittik.
Akşamüzeri serinledi hava, uyuyan Leyla eşliğinde
Migros alışverişi bile yaptık.
1 file portakal, elma, süt, peynir felanı şahane arabamızın altındaki
fileye sığdırıp Arnavutköy'e geri döndük...
Başarılı bi operasyondu.
Dönüşte arabaya yüklenirken uyandı...
Eve vardık, az dinlence eğlence,
banyo ve cup yatak.

Pazar sabah errrkenden uyandı.
Saatlerin erkene alınmasından mı ne...
6'da uyanmaya alışık Leyla gene uyandı,
ama artık 6 5 demek ya...
Bana ağır gelio tabe, Leyla'ya diil...

Neyse, erken kalkan çok yol alır..
Kahvaltıya Annane dede'ye gittik.
Ay çok acıkmışız...
Deliler gibi yedim.
Soona yola koyulduk ve Monty'nin doom gününe gittik.
Güzeelce bi yürüyüş yaptık.
Leyla gene uyudu tabe...
Göztepe parkını da keşfettik.
bebelerin araba kullanmayı-trafik kurallarını öğrendikleri
cüce parkın kenarında çay içtik..
doom günü Music Together'daydı.
Aslı'da sevgi ile bahsedio du,
biz de sevdik valla...
Resmen annemlerin 3 sokak üstünde...

Büssürü bebek, büsürü anne baba...
Leyla kalabalığı sevio ya,
hiç yabancılık çekmedi.
şaşkınlık ve heyecanla seyretti,gözlemledi,
genelliklen gülümsedi..
Hatta kahkaha bile attı bi ara...
E sıkıldığı da oldu...

Bussuru doomgunu fotosu ekliorum...

Ama sonuç olarak sanırım
biz de yazılıyoruz pek yakında...
Çok eğlences kızımla.




1 yorum: