28 Şubat 2010 Pazar

Koca göbekler ve şimdi bebekler...








Sonunda kızlarla buluştuk.
Ayşe sağolsun topladı bizi. Can Yael'i de görebildik sonunda.
O kadar lokum kiii.
Leyla bir danacık gibi duruyor yanında.
E tabii bütün dier bebelerden en az 1.5 ay daha buyuk.
Bi Kerem'den büyük durmuodu...
Bütün kızlar toplandık, memeler, doğum maceraları, gazlar, kakalar.
Çaylar kekler...
Ama biz gene erkencene kaçtık.
Ay iş kadını olmak çok zor be Leylaaaa...
Gene aklımız arkada kalaraktan, arabada memede uyuyaraktan ofise vardık...
buraya cok bişii yazmaya gerek duymuorum zira fotolar konuşuyorlar zate...

Ancak itiraf etmeliyimki 50 mm ideal bi lens diilmiş...
Bidahaki buluşmaya başka lensler de götürüle.
Zira koca kicimla Can Yayel i hep kapatmisim.
Bi dooru dürüst fotosunu çekememişim kuzunun...

Vay beee









Vayyy beeee...

Hande'ye gideblldik sonunda.
Çok özlemişim Zeyno'mu...

Hande teyzesi ona çeşit çeşit HANDECHI cicileri taktı.
Güldük eğlendik.
Leyla da güldü...
Pek seviyo misafirliği...
O kadar ki heyecandan uyuku felan kalmıyor cücede...

Uslu bir kızdı Lolipop ama uykusau bölündü ve uyuyamadıı için misafirliğin sonlarına dooru mızmızlandı.
Bir Antre ve Özkonak zıplaması ile eve döndük.
Raya ne büyük rahatlık. Allah razı olsun valla yav. Olmayınca daha iyi anlaşılıyor...
Haftaya sakin başladık.
Ali genellikle Gemlikte olacak bu hafta. Özge teyzesi geldi kızımın.
Kaldı bizde.
Çok eelendirio Leylayı Özge. Kahkaha felan attırıo...
İş kadınıolarak da her zamanki gibi ofiste mes-ud yavru!!!
4. Ay doktor muaynemizde iyiyidi.
Aşı oldu ve gıkını çıkarmadı cücem.
Ayy ay dedi accuksoona bi kucak. Gülücüklerlen eve geldik...
Ayşede toplaşmaca var ona heycanlanıyorum. Büsürü gebeştik, şimdi büsürü anne...
La lallalaaa...


21 Şubat 2010 Pazar

İşgünleri tamam da hsonları 5'lerde uyanmasak...












Kocamanbir haftanın ardından.

Bi Pazar sabahı,
6 itibariyle gene uyandık...
Buna da şükür demek lazım di mi? Mesela gece hiç uyanmadan mırıl mırıl uyuyos kızımlan.
Yani 2 defa bazen sadece 1.5 defa memeee memeee şeklinde mırıldanıyor.
Ama meme yanı başında olduğu için, uykusu açılmadan devam ediyor geceye.
Benim tembelliğim mi dersiniz, attachment parenting gereği mi dersiniz bilmiorum ama, kızımla koyun koyuna uyumaya bayılıyorum.
(açıkcası kimsenin ne dediği çok da umurumda değil) ay şımartıcaksınız, ay bak alıştırıyosunuz felanları duymuyorum bile... Du-Mu-Yo-Rum!
Hohoooyyyt!!!

Kızımın bu haftaki performansına gelirseeek;
Başarılı bir hafta geçirdik.
Genel olarak azcıkın daha erkence gitmeyi başarabiliyoruz işe...
Ama henüz 9.30 yapamadık...
Genel olarak farkettik ki ofiste daha iyi vakit geçiriyor kuzu.
Odasını mı sevdi yoksa etrafındaki kalabalığı mı nedir,
daha güzel uyuyor, daha uzun emiyor felan...
Pek memnunuz durumdan...
Maşallah...


Salı günü Ayşe Öner'in doğum kursundan arkadaşım
Duygu ilen buluştuk.
Leyanın daha doğmadan göbekteyken tanıştığı arkadaşı
Kerem'in annesi oluyo kendisi.
Koşup vardık İstinyepark'a.
İlk aşkın fotolarını görüyorsunuz!!!
Çok eğlenceliydi seyretmesi..
Ama çalışan bi bebek olarak Leyla ve
işi olan annesi olaraktan koşarak döndük ofisimize.
Gülşah ve Ali ile tanıştık bi de. Pek sevdik onları da.
Duygular bu cuma da buluştular ama
gidemedik valla yoğunluktan...
(kıskanmadım diil hani... :P )
Sanırım iş iş olmaya başlıyor yavaş yavaş.

Havalar azcıkın daha düzelsin, anneler Bebek'e gelsinler,
bizim de işimiz sakin olsun biz de görüşelim.

Dün kzımızı alıp sahile indik.
Arnavutköy K.Çeşme sahiinde tur atıp Adem Baba'da yemek yedik.
Nazlı Teyzeylen tanıştık. O'nu da pek sevdi Leyla.
Nazlı da fena diildi hani Leylayı oyalama ve tutma felan konularında.
Kendisini buradan tebrik edioruz tekrar.

Soona Gulüm nineye gittik.
Pek uykulu olduundan sessiz geçen
ziyaretimiz bir koca kaka ardından nihaytelendi...

Banyo
meme uyku
ve sabah 6 da uynaış.
Kurulmuş saat gibi
Her sabah...

Ama iş günleri 6 da kalksak da
cumartesi pazar uyusak ya...

Bugün ööleden soona
Zeynep ablayı görces işallah.
cok heycanlı..
Doğduğundan beri gitmedi Hande teyzesine...

Fotolardaki şıklıklar Raya nın eseri..
Gözlükler Elvan teyzesinin hediyesi.
Şapkalar Hande den... www.handechi.com

15 Şubat 2010 Pazartesi

Haftasonu gezdik dolaştık, bugün işbaşı yaptık








Sevgili günlük.
Cuma akşamı sinemaya gittik ya.
9.30 da evden çıkıp, 12.30 da evde olduk.
Lolipop 1 kere uyanmış, pışpışlayınca da uyumuş kuzu.
Ama bunun acısını mı çıkardı nedir, sabah 5'e doğru uyandı.
Babasına satmaya çalıştım felan, nafile.
Şakur şukur yağmur yağıyordu uyandığımda. Saat 9'a geliodu.
Julia'yı arayıp gelemeyeceğimizi sööledim. Ne kafam basıcaktı öğrendiklerime ne de ayakta durup gözlerimi açık tutacak enerjim vardı...
Accuk bozuldu. Sana diil sesimin bööle olması, 4. ipatal edensin dedi.
İşallah Nisan'da gidices sıradaki kursa. Hem Leyla da accuk büyümüş olucek...
Velhasıl sonrasında kahvaltı edip yattım.
Ama uyumak pek mümkün olmadı. Ciyak ciyak, kıkır kıkır.
Zira babası da 2'ye kadar uyudu. Demek o da benim gibi bitap düşmüş..
Biz kalkıp yollara koyulana kadar saat 4 oldu.
E-bebek e gidip değişecek mallarımız deiştirdik. Yeni çıngıraklar aldık ve tabii ki denemeye devam etmek üzere farklı ağızları olan biberonlardan aldık!
2 ileri bi geri yaptık. Ben sefil bi şekilde sürünerek eve gidelim die ağlıyordum 2 saatin sonunda. Yolda uyudu kuzum.
Raya yokken genelde olduğu gibi tembel tosbağalar Adem Baba'dan balık ısmarladık. :) (arada balık da yemek lazım!!!!)
Çok da uzatmadan yattım valla.
Ama sabah gene sarhoş uyandım...
Sevgilerim aşklarım canlarım. Sevgiler günümü kutladılar, pırıl pırıldı hava...
Bi gayret, hazır hava da guzelken karşıya geçtik. Bağdat caddesine.
Çok seviom caddeyi. O kadar rahat ki.
Kaldırımlar geniiişş, rampalar var her yerde,
insanlar bile daha medeni yav.

Saat 2 civarı bütün İstanbul sanki caddeydi. Trafik deli gibi başladı.
4 lerde yağmurun çiselemesiyle biz de anaane ve dede'ye süpriz uğramaca yaptık.
Ay resmen uyuyakaldım.
8'lerde evdeydik.
Bi banyo hooop yatak...

Bebekleri hiç uyumayan,
zırt pırt uyanan anneler nasıl yaşıolar şaştım.
Güüya uyudum ama
hala rüyada gibiyim.

Ay uyusun kızım n'oolur.

biraz foto ekliom.
Cuma çalışkanı Leyla,
Hafta sonu kıkırdayanı Lolipop,
Anaane dede kuzusu,
Cadde uyuyanı,
ve işbaşı şıkı kokina...


12 Şubat 2010 Cuma

Ne çok büyümüş...







Sevgili günlük,
Yine bir cuma günündeyiz.
Cücük kızım şu saniyelerde içeride uyuyor.
Hava yağmurluydu öğleden sonra açtı. Yav yine uyuyodu kız. Ve yine sokaklarda gezemedi.
Ofisin uzunca sayılacak balkonunda kısa süren bi ile bi geri gezmecesi yaptı. Ajans Grafiker arıo. Büsürü iş görüşmesi yaptık. Kızım da bu sırada güzel zamanlamalarla uyanıp meme istedi. Aferim!

Bugün az bağırdı.
Genelde ağzına önlük, tavşan kulağı ve elini sokuyo die mi az gelio sesi acaba?
Ya da anladı "burası bi ofis- sessiz olmalıyım" mı dio...

Dün oturup kızımın doğumundan beri çektiğim ve bastırdığımız (ve " ayyy bunu alablirmiyiiim"lerden geriye elimizde kalan) fotoları bir albüme koymaya başladım.
Ne kadar büyümüş yafuu Lolipop!
Minik bi fareden minik bi cüceye dönüşmesine baktım.
Eskiden bi avuç bişiimiş. (bu fotolar 3. haftasına kadar)
Mememde yatarken zaten karnımdan çıktığı kadarmış.
Şimdi koceman bi bebek. Minik az hareketli şaşkoloz bişiiken şimdi gülen, tekmeler atan, kalkıp oturmaya hatta ayaa kalkmaya çalışan, bağıran, kıkırdayan bi lolipop olmuş.
Ay ne iyi ettim de doğurdum be!

Yarın sabah kalkıp Julia'ya gdiciiiz.
CPR dersimiz var.
Çok korkutucu olmakla beraber çok da önemli. İşallah hiç ihtiyacımız olmaz.

Bi de bu akşam ilk defa kızı evde bırakıp, uzuun bi sokak gezmesi yaparak sinemaya gdices. Eer başarılı olursa ve hala oynamaya devam ediosa AVATAR'ı da seyretmek istiom sinemada.
Bunu dertli bi şeklide yazıorum çünkü geçen postumda yazdığım "umut vaadeden biberonlar" şu anda "çook çok iirenç" bulunuo kızım tarafından...

Zate 2 ay kaldı. Kaşık mamaya gecices. Sabrın sonu selamet.
Bakalım bakalım...


10 Şubat 2010 Çarşamba

Bir haftasonunun ardından...







Sakin geçiyor günlerimiz...
Bu hafta da sakin geçti.
Cumartesi akşam kayınvalide doom günü sebebiynen akşam yemeende dışarıdaydık ve Leyla kızım pek usluydu. Onca gürültü, ışık ve sıcağa rağmen uyudu biz de yemek yedik. Hem Raya da izindeydi. Heralde öğleden soona boğaz kıyısında yaptıımız yürüyüşün faydası oldu. Gün içinde hava alınca gece güzel uyuyo.
Herrrrrgün çıkarmak lazım valla yav.

Bugünlerde Leyla sesini keşfetti. Yani bağırabildiğini... O kadar mutlu oluo ki. Baardıkça baarıo. Tiz ve giderek yükselir şekilde.
O kadar çok baarıo ki.... ciyak ciyak. O bağırıo biz gülüos...
Hem şımardığı zaman hem de keyfim yok uleeeyyn demek istedii zaman bu sesleri çıkarıyo.
Ardından tükürük baloncukları ile konuşmalar.

Hala elleri ağzında
Cok cok cok... Baş parmaanı emio daha çok. Ben olsam ben de aptal naylon emzikler yerine parmaamı emerdim.
O kadar büyük bi zevk alıo ki parmaanı emerken. İnsan kıskanıo. Ayol meme emerken bu kadar mutlu olmuosun yav ru cuuummm? Ne iş?

Salı günü heyecanlıydi ve salı gene sallanmadı ve hatta biz kızımlan ve Hakan'ın (şöför) çok kötü olan yol bilgisine rağmen zamanında teeee Kartal'daki toplantıya gittik. Yol boyunca uyuyan zavallı kızımı toplantıya 10 dekka kala mecburen uyandırarak araba içinde emzirdim. Koşarak toplantıya çıktık. Lolipop'um Raya ve Hakanla yakınalardaki çirkin AVM Carrefour da dolanıp durudlar. Bendee toplantı çıkışı yanlarına geldim. Umut vaadeden yeni bir biberon aldık. Sonra Anaane ye gittik. Çok sevindiler. Babaanne hala ve annemin arkadaşları vardı. Biberon denemesi umut vaadediyor. Nuby. Memeye benzio accuk ama bizimki keko olmadıından pek de bayılmadı. Görücüiizz. denemelere devam edios bakalım... Kızım annaanesinde misafirlere gülücükler attı, konuşmalar bağırış çağırışlarla gönülleir çeldi valla... Biz gene geç kalarak yoğun ve çirkin köprü trafiğinde zorla da olsa evimize vardık. Leyla horul horul uyudu yazık...
Amaaa gece...

Zor uyudu gene...

Büyük adam gibi 10 larda falan uyuyo bööle düzeni bozulunca. Büyük patırtılı bulaşık kaka soonasında hızlı bi duş aldı cücük.
Ve memede uyuyakaldı. Biz de gece 10 gibi yemek yedik babasıyla.
Ben nası veririm ki boole gece 10 da yemek yerken di mi ama!!!

Bugün gene işteyiz. Başarılı bi gün geçirios maşallah...
Öğlen Özge geldi Leyla'yı ziyarete. Soona Balmumcu sokaklarında güneşli havada gezdi 1 saat kadar. Şimdi de Babaanne gelecek kızı görmee ofise... :P Aşka bakınız beee!!!

Akşam Elvanlara gdiciiis. Bakalım bu misafirlik maceramıs nası gecicek.

5 Şubat 2010 Cuma

Ohhhh be! Cuma dedi Leyla






Çok yoğun bir iş temposuydu.
Yoruldu tabii Leyla koca hafta.
Toplantılar, görüşmeler, teklifler, matbaa, renk ayrımcı, prova baskı, metin kontrolleri, başlık alternatifleri, body copy onayları derken...
Bitap düştü yavrucak...

Geç kaldık bugün.
Evden çıkma saatinde uykusu geldi ve 1 saat kadar uyudu.
Geç kalaraktan geldik.
Havalı gri eşofman takımını giydi Leyla. Kısa süre üstünde kaldı.
Hemencik ilk memede koca bir kaka ile kostüm değişikliğine gittik.
Çok tuhaf; burada evde olduğundan daha az mızmızlanıyor.
Daha iyi uyuyor.
Sanırım daha serin diye...
Bi de odasında ciyak ciyak bağırırken bizim yanımıza geldiğinde bi melek.
Bizim kucaaamızda otururken 2 dekka durmasken epey duruyo cemin kucaanda mesela.
Sanki hava atıyo "ben çok uslu-harika bi bebeğim" der gibi

Aferim Leyla'cım
Güzel bi haftasonunu hakettin!

4 Şubat 2010 Perşembe

Leyla sonunda işe başladı...





Evet,
Sonunda diorum çünkü ptsi gidemedikti ya, işe salı başladı Leyla hanım...
Oysa "salı sallanır" derler. Sallanmadık. Pek çalışkan kızım benim.
Şöförümüz de işe başladı.
Konforlu bir yolculuk ile ve tabii ki de gecikerek işte olduk. 10'u biraz geciyordu.
Ama gene Uri'den önce elbette! He hehehe.

Kızımın odasına yerleştik.
Oyuncaklarını yerlerine koyduk.
Dönencesine baka bak ayatağında epeyce takıldı.
Odasındaki lavaboda poposu yıkandı -uyudu uyandı.
Pek güzel çalıştı valla!

Raya ses ediyor, ya da kız kucağında gelio yanımıza, "Annesi meme" diyor, hop uçuyorum içeri.
3 en çok 6 dekka süren meme sefası sonrasında içeri gdiom.
Ay ne güzel kızın benle olması.
Babası da gelio istediii zaman-yani İstanbul'daysa...

Perşembe ofiste...

Çarşamba günü deli kar yağışı sebebiyle aracımız evin garajında mahsur kaldı. Biz de baba ile taxiylen geldik işe.
Leyla artık büyüdüğünden midir nedir. Araba koltuğuna bağlanırken eskisine göre daha az mızırdanıyor. Pek şahane. Çünkü giyinmek ve soyunmak kadar (giyinmek eeen fenası) araba koltuğuna bağlanmak da kzımın sinirlerini bozuyor.
Sanırım çırılçıplak dolaşıp kemer felan takmadan takılmak istio. Nudist serseri bir cüce...
Karları aşıp geldiğimiz ofisimizde gün sakin geçti.
Leyla ofiste pek uslu.
Ben toplantı yaptım, neredeyse 2 saat kibar kibar durdu bekledi.
Çalışkan kızım benim!

Bugün de (tabii ki)gene geç kalarak vardık ofsimize.
O kadar çok uykusu vardı ki, yolda (ev-ofis 8 dk arabayla) pırt die uyuyakaldı. HEm d eher zaman kafasını sağ ya da sola yaslamak yerine öne doğru sarkar şekilde uyudu. Ne yaptıysam da arkasına yaslandıramadım. Eeele bayıldı kaldı.
Çok komik.

Bi de son günlerde pek tiz bir ses ile kahkaya dÖnen gülücukler atıyor.
O gülüo biz daha çok gülüyoruz..

Komik kızım Leyla'yı iftiharla sunarım...